DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan partisinin küme toplantısında konuştu. Konuşmasının bir kısmını Kürtçe yaptı. Bakırhan, “Eskiler heybende ne varsa onu çıkarırsın derlerdi. Bizim heybemizde barış, diyalog ve kardeşlik var. İktidara ve öbür partilere de sormak istiyoruz, sizin heybenizde ne var?” dedi.
Bakırhan konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şu sözleri kullandı:
“Tarihi bir imtihanla karşı karşıyasınız. Sözlerinizi ve duruşunuzu çok önemsiyoruz. Barış için adım atma sorumluluğu artık Cumhurbaşkanı olarak size aittir. Sizden evvelki cumhurbaşkanlarının yaptığı değil, farklı bir yol izleyerek tarihte yer almak sizin elinizde. Bu sorunu çözen cumhurbaşkanı olarak anılmak sizin iradenize bağlı.”
Bakırhan ayrıyeten, “Sözlerimizin çarpıtılmasını istemiyoruz. Bizim ellerimiz her vakit müzakereye açık ve ortadadır; hiçbir vakit yumruklarımız sıkılı olmayacak. Lakin bize bir akın olursa yumruklarımızı sıkmaktan da çekinmeyiz. Müzakere ve diyalog arayışındayız, bunun için buradayız. Fakat kimse bize rota çizmesin, hakaret etmesin, tehditte bulunmasın. Şayet onurlu bir barış niyetiniz varsa, bilin ki biz dünden beri bu anlayışı savunuyoruz” açıklaması yaptı.
CHP’Lİ ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI
CHP’li Esenyurt Belediye Lideri Ahmet Özer’in gözaltına alınmasına ait konuşan Bakırhan, “Ahmet Özer, demokratik, toplumcu bir belediyeciliği hayata geçirdiği için belirli ki biraz zorlarına gitmiş, rahatsız olmuşlar. Buradan bu operasyonu yapanlara sesleniyoruz; tekraren bunu gördük, kâfi artık. Bu oyunları bırakın, bu yanlıştan dönün, halkın iradesine hürmet gösterin, Ahmet Özer’i de derhal özgür bırakın” dedi.
Bakırhan, ayrıyeten şu tabirleri kullandı:
“Kürtler ne istediği bin bir kez dle getirdi. Kürtler yüz yıldır ellerinden alınan kimlik ve iradelerini istiyor. Kürt sorunu bir tanınma meseledir, bir anayasal sıkıntıdır. Kürtler demokrasi, eşitlik temennilerine değer verir. Artık Kürtler temenni istemiyor, anayasal garanti istiyor.
Şimdi bu yanlıştan dönmek için önemli bir fırsat var. Cumhuriyet başta Kürtlerle, Alevilerle ve dışladığı tüm halklar ve inançlarla en değerlisi de demokrasi ve özgürlüklerle barışmalıdır. Barışmak zorundadır. İkinci bir yüzyılın başlangıcını cumhuriyet barışmakla sağlayabilir.”