Süper Lig’in 7’nci haftasında Galatasaray ile Kasımpaşa karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılar, 3-0’lık üstünlüğü yakaladığı maçta alandan 3-3’lük eşitlikle ayrıldı.
Galatasaray’ın Süper Lig’de birinci kere puan kaybı yaşadığı karşılaşmayı spor muharrirleri kıymetlendirdi. Milliyet’in usta kalemlerinden Osman Şenher, sarı-kırmızılı kadroda dün gece forma giymeyen Lucas Torreira ve Davinson Sanchez’in ehemmiyetine değindi.
İşte Galatasaray – Kasımpaşa maçının akabinde yapılan değerlendirmeler:
KRALLARIN GOLLERİNE YAZIK OLDU | OSMAN ŞENHER
Sekiz günde üç maç oynamak Galatasaraylı futbolcuları hem fizik hem mental olarak hayli hırpalamış. Okan Buruk herkesin hayali olduğu üzere Icardi ile Osimhen’i birlikte oynatmanın bir devre de olsa gururunu yaşadı. Okan hocayı kutlarım, mangal üzere yürek var. Bu iki futbolcu da üç gol atarak neler yapabileceklerini herkese gösterdiler, resmen ‘biz kralız’ diye bağırdılar.
Attıkları gollerde teknik, güç, akıllılık her şey vardı. Bu türlü iki golcüyü Avrupa’nın dev ekipleri bile yan yana getiremiyor. Osimhen sakatlanıp devrede çıktı, Icardi yalnız kaldı. Orta alandan da top gelmeyince sarı-kırmızılıların futbolu kabusa döndü.
Kasımpaşa hakikaten çok sıkıntı bir rakip. Maçın ikinci devresinde orta sahanın hakimi oldular. O denli bir baskı yaptılar ki, Cim-Bom atağa çıkamadı, gol durumuna giremedi. Demek ki orta sahanın beyni olan isim Torreira’ymış. Onun olmadığı maçlarda bu kasvet çekilecek o denli görünüyor. Sara birinci yarı mükemmel oynadı, enfes bir gol pası verdi, ona kelamım yok. Kerem ise beklentilerin altında kaldı.
Galatasaray’ın ikinci handikapı Davinson Sanchez. O olmayınca grup geriden oyun kurup atağa çıkamıyor. Nelsson âlâ bir kesici lakin katiyen bir oyun kurucu değil. Sanchez’siz Abdülkerim’in de futbolu geriye gidiyor. Bu yüzden kadro çok zorlandı. Sanchez yalnızca stoper değil; orta alanda oynayan isimlerden daha uygun oyun kuruyor, hamleye çıkıyor, kornerlerde baş topuna yükselip gol atıyor. Şu an ekibin en kilit futbolcularının başında geliyor.
Sallai kendini göstermek için uğraşsa da fazla ön plana çıkamadı. Sağ bekte Jelert ise uygun koşuyor fakat onun da üst üste maçlar oynayıp kadroya alışması lazım. Yunus yeterli niyetli, aşikâr kadroya girmek istiyor. Olağanüstü da çaba ediyor. Dün gece birinci 30-35 dakika vazifesini de kusursuz yaptı lakin daha sonra yorgunluktan olacak hayli zorlandı.
Sonuçta Üstün Lig’de kolay maç yok. Rakibini biraz boş bırakır, oyunu rölantiye alırsan dünkü üzere meselelerin hepsini yaşarsın. Kasımpaşa önünde Galatasaray’ın orta alanı ve defansı ‘Gelin bana gol atın’ diye rakibi resmen çağırdı. Uzatmalarda gelen golle de dönemin birinci puan kaybı yaşandı.
YORGUN ASLAN, YILDIZLAR VE YER | BURCU KAPU
İki haftada 5. maça çıkan Galatasaray’ın en doğal hakkı rotasyona gitmekti. Omurgasında büyük değişiklik ve iki yıldız santrforuyla maça başlayan grubun bu yeni takımıyla ne oynayacağı muammaydı.
Kasımpaşa’nın Abdülkerim’e baskı yaparak, rakibini Nelsson üzerinden oyun kurmaya mecbur bıraktığı plana karşın sarı kırmızılılar cepheden de kanattan da atağa gidebildiği bir başlangıç yaptı. Sonunda da Abdülkerim’in birinci boş kaldığı anda taşıdığı topla Osimhen birinci golünü buldu. Nasıl bir dünya yıldızı olduğunu anlatmaya gerek yok lakin Sara’nın nefis pası da, Abdülkerim’in o çıkışı da Galatasaray oyununun en az golcüleri kadar üstün olan istikametleri. Tıpkı İcardi-Osimhen egosuz ahengi üzere.
Ama 3-0 öne geçilen maçtan beraberlikle ayrılmak, alandaki oyuncuların fizikî yorgunluğu kadar kulübedeki grubun de mental yorgunluğunun bir sonucu. Osimhen’in sakatlanıp çıkışı Okan Buruk’un bütün planlarını o denli bir bozdu ki, ikinci yarı yerine ekibin en yaşlı oyuncusu Mertens’i alarak başlayan karman çorman değişikliklerle, kazandığı maçta iki puanı bıraktı. Evvel düşen orta saha, top kayıpları, akabinde savunmadaki deliklerle, ana plan oyuncularından uzak kaldığı takdirde yol katedemeyeceğinin sinyallerini verdi.
Son olarak idareye de hatırlatmalı: Derbi galibiyeti tenkitleri unutturmaz yalnızca erteler. Lakin tabanın bu hali yüzünden o dünya yıldızları sakatlanırsa, puan kaybedilirse, işte o vakit bir derbi galibiyeti bile problemlerinize ilaç olmaz. Yarın Osimhen’in çıkıp “Florya’nın yeri bile buradan iyi” demesi Belhanda’nın demesine benzemez.
REHAVETİN BEDELİ AĞIR OLDU | TOLGA ERSARI
Okan Buruk’un ağır maç trafiği nedeniyle rotasyona giderek birtakım oyuncuları dinlendirmesini eleştirmek çok gerçek olmaz. Osimhen ve Icardi’nin birlikte oynamaları da neredeyse tüm futbol kamuoyunun dört gözle beklediği bir olaydı. Gerçekten çift santraforlu bu 4-4-2 ile üç gol buldu birinci yarıda Galatasaray. Lakin bu üç gol alandaki oyunun yansıması değil, büsbütün dünya yıldızı iki santraforun ferdî marifetiydi.
Omurgadaki üç oyuncu; Davinson Sanchez, Torreira ve Mertens’in yokluğunda geriden topla çıkıp oyun kurma Nelsson’a düştü. Onun attığı uzun toplarla Kasımpaşa defansının ardına sarkma planı çoklukla ofsaytla sonuçlandı. Oyun kurmada düşünce yaşayan sarı-kırmızılıların tempoları da düzgün değildi.
Galatasaray’daki bu aksiliklerle iştahı daha da artan Kasımpaşa’nın ön alan baskısının dozunu yeterlice arttırdığı bir anda geldi Osimhen’in golü. Bu gol, sarı- kırmızılıları rahatlatırken Kasımpaşa’nın gardını düşürdü. Gerçekten bir müddet sonra tekrar çıktı sahneye Osimhen. Akabinde da öbür yıldız Icardi.
Evet, oyunu çok da âlâ değildi birinci yarıda Galatasaray’ın ancak santraforları adeta resital sergilediler. Osimhen de Icardi de sahiden çok büyük oyuncular. Bu maçta attıkları goller ders olarak okutulacak tiptendi. Bilhassa de ikinci ve üçüncü gol. Topu alışları, denetimleri, dönüşleri, vuruşları tek sözle harikaydı.
Lakin maç doksan dakika. Galatasaraylı futbolcular ise 3-0’dan sonra başlarında maçı bitirdiler. Futbol; rehaveti, boşluğu asla affetmez. Hakikaten de o denli oldu.
Kasımpaşa’nın birinci yarının sonunda bulduğu gol, bu manada önemli bir ikazdı aslında Galatasaray’a. Ancak alandaki sarı- kırmızılı oyuncular da kenar idaresi de bu uyarıyı almadı.
Osimhen’in sakatlanıp oyuna devam edememesi üzerine ikinci yarıya Mertens’le başladı Okan Buruk ve klasik tertibi 4-2-3-1’e döndü. Birinci yarının etkisiz isimlerinden Sallai de yerini Barış Alper Yılmaz’a bıraktı.
Gelgelelim bu değişikliklerin de bir yararı olmadı Galatasaray’a. Her geçen dakika oyun olarak biraz daha geriledi sarı- kırmızılılar. Kasımpaşa ise oyuna hâkim olan ve istediklerini alana yansıtan taraftı. Son kısımda buldukları iki golle de skoru 3-3’e getirip bir puana ulaşmayı başardılar.
Yazımın başında da belirttiğim üzere rotasyon nedeniyle Okan Buruk’u eleştirmek çok yanlışsız olmaz. Fakat oyunda ibrenin büsbütün Kasımpaşa lehine döndüğünü görüp gerçek değişiklikleri yapması gerekirdi. Oyun, bağıra bağıra Davinson Sanchez ve Torreira’yı çağırıyordu. 63’te Kaan Ayhan ve Berkan Kutlu yerine Sanchez ve Torreira oyuna dahil olmalıydılar. Ancak Okan Buruk onları tercih etmedi. Yaptığı her değişiklik ekibi biraz daha oyundan düşürdü. Icardi’nin de çıkmasıyla ileride hiç top tutamaz hale gelen, kadro uzunluğu uzayan ve gitgide daha çok geriye yaslanan Galatasaray; gol gösteriyle başlayıp 3-0’ı bulduğu maçı beraberlikle tamamladı. Yaptığı ve yapmadığı değişikliklerle bu durumun en büyük sorumlusu da Okan Buruk.
Buruk’un bu maçtan önemli manada dersler çıkartması ve kimi bahislerde tedbir alması gerekiyor. Örneğin, Jelert de Sallai de hiç umut vermiyorlar. Kasımpaşa maçının 63. dakikasından sonra değişik bir biçimde Jelert’i açık konumunda kıymetlendiren Okan Buruk, herhalde bizler üzere bu denemenin başarısızlıkla sonuçlandığını görmüştür! Dönem başında açık konumunda fazla oyuncusu olduğu gerekçesiyle Oğuz Aydın’la ilgilenmediğini açıklayan Galatasaray’ın bu konumda şu andaki durumunu da takdirinize bırakıyorum!
Kasımpaşa’yı tebrik ediyorum. Âlâ oynadılar, âlâ gayret ettiler ve maçı 3-0’dan çevirmeyi başardılar. Şayet birinci yarının sonundaki durumu da değerlendirip devreye 3-2 girseler galip de gelebilirlerdi. Galatasaray ve Okan Buruk içinse önemli bir ikaz oldu bu maç. Sarı- kırmızılılar tarafından dakika dakika incelenmeli bu uğraş. Bilhassa Okan Buruk çok uygun tahlil etmeli. Şayet hakikat dersler alınırsa bazen bir musibet bin nasihatten daha yeterli olur!